top of page
  • LinkedIn - Black Circle
  • Facebook - Black Circle
  • Twitter - Black Circle
  • Instagram - Black Circle
  • Google+ - Black Circle
  • YouTube - Black Circle
Featured Posts

Simurg Nerede?



Efsaneye göre kuşların hükümdarı olan Simurg Bilgi Ağacı’nın dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş. Kuşlar Simurg’a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürmüş. Kuşlar dünyasında her şey ters gittikçe onlar da Simurg’u bekler dururlarmış. Ne var ki, Simurg ortada görünmedikçe kuşkulanır olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler.
Derken bir gün uzak bir ülkede bir kuş sürüsü Simurg’un kanadından bir tüy bulmuş. Simurg’un var olduğunu anlayan dünyadaki tüm kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler.
Karar vermişler vermesine de Simurg’un yuvası, etekleri bulutların üzerinde olan Kaf Dağı’nın tepesindeymiş. Oraya varmak için ise yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekiyormuş, hepsi birbirinden çetin yedi vadi… Aşk, bencillik, inkar, yılgınlık, kıskançlık, şaşkınlık ve yokluk vadileri…
Kuşlar, hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar. İsteği ve sebatı az olanlar, dünyevi şeylere takılanlar yolda birer birer dökülmüşler.
Yorulanlar ve düşenler olmuş…
“Aşk Denizi”nden geçmişler önce…”. “Ayrılık Vadisi”nden uçmuşlar…”. “Hırs Ovası”nı aşıp, “Kıskançlık Gölü”ne sapmışlar… Kuşların kimi “Aşk Denizi”ne dalmış, kimi “Ayrılık Vadisi”nde kopmuş sürüden… Kimi hırslanıp düşmüş ovaya, kimi kıskanıp batmış göle…
Önce bülbül geri dönmüş, güle olan aşkını hatırlayıp;
Papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş (oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılırmış);
Kartal; yükseklerdeki krallığını bırakamamış;
Baykuş yıkıntılarını özlemiş,
Balıkçıl kuşu bataklığını…
Yedi vadi üzerinden uçtukça sayıları gittikçe azalmış. Ve nihayet beş vadiden geçtikten sonra gelen Altıncı Vadi “Şaşkınlık” ve sonuncusu Yedinci Vadi “Yokoluş”ta bütün kuşlar umutlarını yitirmiş…
Kaf Dağı’na vardıklarında ise geriye sadece otuz kuş kalmış. Simurg’un yuvasına vardıklarındaysa, Simurg’u bulamamışlar…Tek gördükleri yine kendileri olmuş. Sonunda sözcüklerdeki sırrı çözdüklerinde anlamışlar ki aradıkları Simurg aslında kendileriymiş.
Farsça’da “si” otuz, “murg” ise kuş demektir. Bu 30 kuş hayrete düşmelerine ve hatta yok oluşu dahi yaşamalarına rağmen uçmaya devam ederek kendi küllerinden yeniden doğmayı başarmışlar.

........

Tanıdık geldi mi? Bugün bir efsaneyle başlamak istedim yazıma izninizle. Beni düşündüren ve çok sevdiğim bir efsaneyle…Simurg'un Efsanesiyle... Gerçekten nerede Simurg?

Özgürlük, aradığın yerde olmayabilir, ama kalkıştığın yolculuk, seni özgürleştirebilir. – Can Dündar

Hepimiz hayatımız boyunca bu vadilerden geçmiyor muyuz? Bazen düşüyoruz bazen yoruluyoruz, bazen de yola devam ediyoruz...Kimi zaman da korkuya, umutsuzluğa ve acıya bırakıyoruz kendimizi...

“Bunlar neden hep benim başıma geliyor?!” diye isyan ediyoruz… "Neden hep aynı insanlarla karşılaşıyorum?" "Neden ben?" "Ben bunları hakedecek ne yaptım?"...


Asıl zorluğun düşmekte değil de yeniden ayağa kalkıp yola devam etmekte olduğu gerçeğini yok sayarak, düştüğümüz yerde kalmak isteriz. Kalırız da çoğu zaman...Çünkü orası kendi rahatsızlığı içinde rahattır da biraz...Biraz rahatsız olmayı göze almalıyız bence, kendi karanlık taraflarımızın da farkına vararak, gerçeği aramalıyız. No bother, no awake!

Be willing to be uncomfortable. Be comfortable being uncomfortable. It may get tough, but it’s a small price to pay for living a dream. – Peter McWilliams


Bazen o beyaz kuğuların arasındaki siyah kuğu gibi hissederiz. Ait olmadığımız bir yerde gibi, farklıyızdır aslında. Ama umutsuzca uyum sağlamaya çalışırız hani. Farklı olmak iyidir aslında:) İnanın, sandığınızdan çok daha iyi!

I was told that I was different — and I felt out of place, and too loud, too full of fire, never good at sitting still, never good at fitting in. And then one day I realized something, something I hope you all realize. Different is good. When someone tells you that you are different, smile and hold your head up and be proud. - Angelina Jolie

Büyük kişilikler büyük zorluklardan mı gelir? Öyle mi? Eğer hayat bu kadar kolay olsaydı, dünyada her gün binlerce üşenen, korkan, düşen, tekrar ayağa kalkmaktan vazgeçen, aslında kendini bulmaya da üşenen ve beceremeyen "düşenleri" izler miydik?

Düşler ve tarih inilecek son istasyon Burdayım işte güzel bir yanlıştayım şimdi Beklemesini bilmiyor acelesi olan ve nedense Çekip gidiyorlar, kalanlar o kadar azız ki O kadar azız ki mutluluk bile bizden çok. - Ahmet Telli

İşte bu “30 kuş" anlamış ki, aradıkları sultan da, bilge de, kurtarıcı da kendileriymiş.

Ve gerçek yolculuk, kendine yapılan yolculukmuş...

Onların hepsi Simurg'muş. Her biri de Simurg'muş...

The future belongs to those who believe in the beauty of their dreams. – Eleanor Roosevelt

Biz bir kurtarıcıyı beklemekten vazgeçerek, şaşkınlık ve yokoluşu da yaşadıktan sonra bile uçmayı sürdürerek, kendi küllerimiz üzerinden yeniden doğabilmek için kendimize dönmedikçe, her birimiz birer Simurg olmayı göze almadıkça bataklığımızda, tüneklerimizde ve kafeslerimizde yaşamaktan kurtulamayacağız, öyle değil mi?

If you can dream it, you can do it. Always remember that this whole thing was started with a dream and a mouse. – Walt Disney

Şimdi kendi gökyüzünde uçma zamanı gelmedi mi sence de?

Sevgilerimle,

Gizem

PS: Ne zaman isterseniz, yorumlarınızı benimle paylaşabilirsiniz:) Bu arada Jim Carrey'i sadece komedi filmlerinden tanıyorsanız, biraz daha yakından bakmak isteyebilirsiniz. Beni çok etkileyen videosunun uzun versiyonunu "Paylaş" sayfamdan izleyebilirsiniz. Umarım siz de en az benim kadar keyif alırsınız:)


Recent Posts
Follow Me
bottom of page