top of page
  • LinkedIn - Black Circle
  • Facebook - Black Circle
  • Twitter - Black Circle
  • Instagram - Black Circle
  • Google+ - Black Circle
  • YouTube - Black Circle
Featured Posts

Bu Ülkede Akıl Sağlığımızı Koruma Rehberi



Merhabalar, aslında bu hafta inovasyon ve yaratıcılık hakkında yazacaktım ama izninizle konuyu değiştirdim. Ülke gündemimiz yine iç karartıcı, yine ölümlü ve saldırgan. Çok içimiz acıdı, çok üzüldük, hala da üzülüyoruz. İçinizi acıtmak değil niyetim ama kendimizi korumamız da gerekiyor bir yandan.

Bir yandan da milli maçta yaşananlardan dolayı, kazandığımıza sevinemiyoruz bile. Ülkecek nasıl hissedeceğimizi şaşırdık. İşte bu yüzden terör, her nerede olursa olsun insanlığın önündeki en tehlikeli düşmandır.

Terör ne mi demek? Terör ya da terörizm, siyasal, dinsel ve/veya ekonomik hedeflere ulaşmak amacıyla sivillere; resmî, yerel ve genel yönetimlere yönelik baskı, yıldırma ve her türlü şiddet içeren yolun kullanımıdır. (bkz: Wikipedia)

Oysa ki cumartesi sabah gayet güzel ve umutlu uyanmıştım. Kendime koyduğum hedeflerimden biri olan danışanlarımı ve arkadaşlarımı hem ziyaret etmek, hem de girişimlerim için yeni insanlarla tanışmak için seyahatlerimi planlayıp, biletlerimi alıp çalışma masamda yeni bir şeyler üretiyordum ki.…O haber yaktı içimi, acıttılar...Yine.

Bu konu hakkında ne söylesem az, ne söylesem acıyı dindirmeyecek fakat Fuzuli'nin söylediği gibi...

Konuşsam tesiri yok, sussam gönül razı değil.

Barış içinde yaşamak istiyoruz. Çok şey mi istiyoruz yahu?


Türkiye’den bilim insanları, girişimciler çıksın istiyoruz, üretmek istiyoruz, yaratmak istiyoruz, çocuklarımıza umut dolu, güzel bir dünya bırakmak istiyoruz. Mümkün mü?

Peki sürekli değişen ve bizi üzen bu gündemde kendimizi koruyabilmek için neler yapabiliriz?

Bugün sizlerle bunu konuşmak istiyorum izninizle. "resilience" kavramını.

İngilizce: resilience

Türkçe: toparlanma

1. Bireyin, normalde ruh sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratabilen stres koşullarından kurtulma yetisi.

2. Bir toplumun veya ekosistemin düzensizliklerden temel ögelerini veya ilişki yapılarını kaybetmeden kurtulabilme yetisi. (ref: psikoloji sözlüğü)


İster kurumsal hayatta olun, ister girişimci, isterseniz de öğrenci en büyük yatırımınız kendinizsiniz ve siz üzüldüğünüzde, depresyona girdiğinizde tüm hayatınız etkileniyor. Özellikle girişimciyseniz çok daha hassassınız bu gelişmelere karşı.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre psikolojik rahatsızlıklar diğer hastalıklara göre çok daha hızla artış göstermeye başladı bile. Bizler, hayatın yüküne, ilişkilerin karmaşıklığına karşı daha yaralanabilir ve daha az dirençli hale geldik. Tek başımıza olayları çözebilmek ise giderek daha da zorlaşıyor ama imkansız değil.

Aslında yapılacak olan şeyler çok fazla ama kontrol altına alamadığımız konular için endişelenmek bizi içten içe boşaltıyor. Ve sonunda hiç bir şey yapmayı isteyemeyecek hale geliyoruz, evden çıkmak istemeyecek hale geliyoruz, üretmeyecek hale geliyoruz, konuşamayacak hale geliyoruz, hayattan keyif alamayacak hale geliyoruz. Ağzımızın tadı kaçıyor yani.

Durun....Bir dakika, ne oluyor yahu? Ben ne yapıyorum?


Dünyamızda öyle bir VUCA hali yaşıyoruz ki... Bu terimi duymuşsunuzdur. Duymadıysanız da zaten içinde yaşıyoruz, her gün deneyimliyoruz.

Volatility, Uncertainty, Complexity, Ambiguity.

Yani, kaygan, kesinsiz, karmaşık, belirsiz.

İşte bunu şu terimlere çevirmek de elimizde:

Vision, Understanding, Clarity, and Adaptability.

Yani, vizyon, anlayış, açıklık, adaptasyon.

Çok mu naif? Bu realistik optimizm. Üzülüp, kapanıp, depresyona girmektense hayat belirtisi arıyorum. Zeka pırıltısı...Çıkış stratejisi.

You never know how strong you are, until being STRONG is the only choice you have.

Çünkü bizler psikolojik olarak ne kadar hassaslaşırsak, bağışıklık sistemimiz zayıfladığı için fiziki hastalıklara da o kadar açık hale geliyoruz. Ayrıca bu durum bizim krizlerle başa çıkma gücümüzü de sarsıyor. Bir yay düşünün o yayın genliğini bozmadan taşıyacağı yük kapasitesi bellidir ama genliğini bozarsanız, esnekliğini de bozarsınız ve artık taşıyabileceğinden de az yük taşır hale gelir.

‘Resilience’ kavramı mutlu olmanın değil, zorluklar karşısında dağılmayıp devam edebilmenin yolunu bulabilmemizi sağlıyor kısaca. (Bounce back)

Hayat; acılarıyla ve karanlık yönleriyle olduğu gibi, ne kadar zor olsa da onu kabul edip, zorlu yaşam olayları karşısında devam etmektir. Ne kadar zor olsa da bu zorlu zamanlar geçtikten sonra bu durumdan daha da güçlenerek çıkabilmektir.

Encourage, lift and strengthen one another. For the positive energy spread to one will be felt by us all. - Deborah Day

Ben bunu düşünerek artık kendimi kapamayı seçmemeye karar verdim. Kendime izin verdim, bisikletimi de alıp Burgazada'da tek başıma bir gün geçirdim.

Ben bu belirsizliğin beni negatif olarak etkilemesine izin vermemeye karar verdim. Tüm gün doğanın içinde kendimi dinledim, korkularımı, kaygılarımı ve umutlarımı. Neden mi? Çünkü devam etmek istiyorum.

Eve döndüğümde bambaşka bakış açım vardı ve sizlerle de paylaşmak istedim. Çok kolay olmadı, olmuyor, biliyorum.. Farkındayım..

İşte benim bu kaos anlarında yaptığım 10 şey, elimden geldiğince. Olabildiğince. Daha fazlası da mümkün tabii ki, paylaşabilirseniz çok sevinirim.

  1. Doğaya Sığın.

  2. Filmlerin, Kitapların Sanatın farklı dünyasına adım at.

  3. Bağ kur, Kolektif Ol, Konuş, Paylaş...

  4. Televizyonu Kapa!

  5. İnsanlığından Vazgeçme, İnsanlarla Ol.

  6. Yaratmaya, Üretmeye Devam Et...

  7. Umudunu Kaybetme.

  8. Tepkini yeteneklerinle göster.

  9. Yardım Et. Anlam Yarat.

  10. Yalnız da Kal, Düşün, Sorgula!

Mümkün olduğuna inanıyorum, inanmak istiyorum. Ne olur pes etmeyin...Ne olur o güzel sesinizi duyurun! Bu dünya 2 dünya savaşını atlattı, o zamanları yaşayanlar hala aramızda. Nefes alıyor. Yaşıyor. Bunların anlamsızlığını biliyor.

Bu coğrafyada doğmayı biz seçmedik. Ama yaşamayı seçiyoruz. İnanın bana o kadar harika insanlar var ki aramızda. Arayın. Birlikte anlam yaratalım. Yapacağız, birlikte, inanıyorum!

Zor, ama imkansız değil.

PS: Biraz uzaklaşalım mı en azından 3 dakika...Sonra daha güçlü bir şekilde çabalamaya devam edeceğiz. Yaratmak ve üretmek, yaşam sevgisini besleyen en güçlü motivlerden biri. Zülfü Livaneli'nin o güzel sesinden "Bir İnsanı Sevmekle Başlayacak Herşey" i dinleyerek yazımı okumak isterseniz de, bu linktenulaşabilirsiniz.

PS: Biraz uzaklaşalım en azından 3 dakika...Sonra daha güçlü bir şekilde çabalamaya devam edeceğiz. Yaratmak ve üretmek, yaşam sevgisini besleyen en güçlü motivlerden biri.


İnsansız bir dünya mı görmek istiyorsunuz alın işte böyle birşeyler olacak...Videonun tamamına da buradan ulaşabilirsiniz.


İzin vermeyin lütfen!

Sevgilerimle,

Gizem


Recent Posts
Follow Me
bottom of page