top of page
  • LinkedIn - Black Circle
  • Facebook - Black Circle
  • Twitter - Black Circle
  • Instagram - Black Circle
  • Google+ - Black Circle
  • YouTube - Black Circle
Featured Posts

Hayal ET ya da Hayal OL!



Her yerde karşımıza çıkıyor değil mi bu kelimeler. Hayal et! Yarat! Ben de çok kullanıyorum dikkat ettiyseniz:) Gerçekten de klişe gibi geliyor, üzerinde çok da düşünmüyoruz bile, belki de dudak kıvırıp çocukça buluyoruz bu sözleri. Gerçek hayata dön, bu laflar karın doyurmaz diyoruz öyle mi?

Children see magic because they look for it. ― Christopher Moore

Eh hayal gücüne herşeyden fazla inanan bir insan olarak çok net söylüyorum: Öyle değil! Ve yol yakınken sizleri de bu konuda biraz düşünmeye davet etmek istiyorum.

I only hope that we don't lose sight of one thing - that it was all started by a mouse. ― Walt Disney


Herkesin içinde bir şair vardır demiş üstad, doğrudur. Ama şair olmak için önce hissetmemiz gerekiyor, öyle değil mi? Giderek bizi hissiz makinalara dönüştüren bu sistemde hislerimizin farkına varıp, bir de onları dile getirmek inanın sandığımızdan daha zor. Ama imkansız değil. Sadece biraz daha dikkatli bakmamız gerekiyor.


I am enough of an artist to draw freely upon my imagination. Imagination is more important than knowledge. Knowledge is limited. Imagination encircles the world. ― Albert Einstein

Aslında her yeni gün olasılıklar nehrinin kıyısında duruyoruz ve suyu kana kana içsem mi, karşıya girsem mi, yoksa paçalarımı ıslatmasam mı diye düşünüyoruz. Olasılıkların sonsuz oluşu, yani sınırsızlık bir süre sonra aslında bir türlü dolduramadığımız bir boşluğa da dönüşebiliyor. Hayal etme yeteneğimiz sınırsızlıkla karşılaştığında gücünü yitirmeye başlıyor. Çünkü hayal gücümüzün de diğer zihinsel yetilerimiz gibi son derece yaşamsal bir işlevi var: Sorunlara çözümler üretmek! Problem çözmek, hatta problem oluşmadan önce bile!

Logic will get you from A to B. Imagination will take you everywhere. ― Albert Einstein

Karşılaştığımız tüm sınırlar sorun oluştuyor. Tüm sorunlar da sınır…


Geleceği tahmin edebilmek ister miydiniz? Düşünsenize ne kadar büyük bir güç olurdu, değil mi? Güç aslında çok güç… (değil) Fakat neden-sonuç ilişkilerini izleyen mantığımız gelecek karşısında çoğu zaman çaresiz kalıyor maalesef. Bir an sonrasını, bir saat, bir ay, bir yıl sonrasını tahmin edebilmek için herşeyden öte hayal gücüne ihtiyacımız var.

Yes: I am a dreamer. For a dreamer is one who can only find his way by moonlight, and his punishment is that he sees the dawn before the rest of the world. ― Oscar Wilde


Peki nedir bu hayal gücü dedikleri? Dedikleri kadar güç mü gerçekten? Sevdiğim bir yazar şöyle diyor: Hayal gücü bilindik mantık kurallarını askıya alarak zihnin biraz rastlantısal, biraz kendiliğinden, biraz da bilinçdışı süreçlere yaslanarak durumlar tasarlamasıdır. Eldeki verilerle tümevarım yerine hayali bir tümdengelim yöntemi gibi, ya da saçmaya indirgeyerek (yani saçmalayarak) olaylara farklı bir gözle bakmamızı sağlar. Yani hayal gücü insan zihninin sınırlarını zorlar!

Stories of imagination tend to upset those without one.”― Terry Pratchett

Bu cumartesi günü doğanın içinde gerçekleştirdiğimiz Dreamcatcher Workshop’da bomboş bir kağıda hayatlarımızı çizdik. Çoğu katılımcının ilk anda donup kaldığını gözlemledim. Boş bir sayfa karşısında donup kalmamızın en büyük nedeni bu sınırsızlık karşısındaki güçsüzlüğümüz değil mi? Sınırlarla hayalgücümüz arasında bir ilişki var. Biri olmadan diğeri oluşamıyor. Ortada bir sınır (limit) yoksa, hayal edilecek sınır ötesi de olamıyor maalesef. Bir çizgi çizdiğinizde ise sonuçlar muhteşem içtenlikte ve yalınlıkta öylece anlatılmayı bekleyen hikayelere dönüşüyor.


The moment you doubt whether you can fly, you cease for ever to be able to do it.― J.M. Barrie, Peter Pan

“En iyi yöntem içtenliktir” demiş Cervantes, çok da güzel söylemiş. Bizler kendimizden ve doğadan uzaklaştıkça, hem hayal gücümüzden hem de yaratıcılıktan uzaklaşmıyoruz sizce de? Çünkü doğa bize ilham verir, çünkü doğa samimidir, çünkü doğada perspektif duygumuz gelişir. Metropollerde yaşayan bizler perspektif duygumuzu kaybettiğimizde yaratıcılığımız azalır, böyle anlarda gökyüzüne bakın lütfen, beynimiz bazen sınırsızlığı da algılayamamak ister. Sahi, en son ne zaman yıldızlara bakmıştın?


Imagination does not become great until human beings, given the courage and the strength, use it to create. ― Maria Montessori

Ya da bu cumartesi bize katıl, Heybeliada’da doğada bir yanda martılar, bir yanda deniz, bir yanda orman, kendimizi ve hayal gücümüzü tekrar keşfedelim. İçtenlikle paylaşalım korkularımızı, kaygılarımızı, hayallerimizi. Belli mi olur belki de birbirimizin sınırlarına çarparak sınırlarımızı genişletiriz. Kimbilir:)

Sevgilerimle,

Gizem



Recent Posts
Follow Me
bottom of page