top of page
  • LinkedIn - Black Circle
  • Facebook - Black Circle
  • Twitter - Black Circle
  • Instagram - Black Circle
  • Google+ - Black Circle
  • YouTube - Black Circle
Featured Posts

Aklını Kullan Aksini Düşün - I



www.gizemsahan.com

Alışılmadık başarılar için alışılmadık düşünce tarzı gerekir. Size bana çok sevdiğim biri tarafından hediye edilen çok güzel bir kitaptan alıntılar yaparak eğri düşünüp doğru konuşmaya çalışmak istiyorum bugün izninizle.

Hadi birlikte yanlış sandığımız kararların yararlarını, risk almanın hayatımızı nasıl garantiye aldığını, mantıklı davranmanın aslında çok da mantıklı olmadığını keşfedelim.

Hazırsan başlıyoruz:)

1. Doğruysa Ses Getirir


1881’de George Eastman adlı genç bir memur kendi fotoğraf şirketini kurmak için yerel bir bankadaki görevinden istifa etti.

İşte hikayenin ilginç bölümü.

George kurduktan 7 sene sonra şirketinin ismini, hiçbir anlamı olmayan bir kelimeyle değiştirdi: “Kodak”. O günlerde kimse, böyle ciddi ürünlere gelişigüzel isimler vermiyordu. Eastman’ın bu ismi seçmesinin sebepleri; kısa olması, yanlış telaffuza meydan bırakmaması ve başka bir şeyi çağrıştırmamasıydı.

Bugün bile çoğu şirket böyle düşünemiyor. Fikri, iddiası ve vizyonu olan girişimciler dışında.

2. Aykırılığın Boyutu


Modanın öncü isimleri, her dönemin modasının tam tersini yaparlar. Modaya aykırı, uygunsuz, zamanın gerisinde ya da ötesinde şeyler yaratırlar. Original fikirler original insanlardan çıkar.

İçgüdüleri ya da önsezileri sayesinde farklı olmanın değerini anlayan ve sıradanlığı tehlikeli bir yer olarak kabul eden insanlardan.

70’lerin başında, Vivienne Westwood ve malcom McLaren, Londra’da çok işlek olmayan bir caddede “Nostalgi of Mud” adlı bir mağaza açtılar. Tasarımları dönemin 30 yıl ötesindeydi. Giymek bir kenara, almak bile cesaret istiyordu. Mağaza en ılımlı ifadeyle, tuhaftı. Kısa süre sonra kapandı.

Yaptıkları delilik miydi, dahilik mi?

Eğer onlar bu kadar cesur olmasalardı, Westwood bugün İngiltere’nin en saygın tasarımcılarından biri olamaz, McLaren de Sex Pistols’ı kuramazdı.


3. Çıkmazdasın


Yanlış kararlar verdiğin için değil, doğru kararlar verdiğin için. Elindeki verilere dayanarak mantıklı kararlar vermeye çalıştığın için.

Mantıklı kararlar vermekteki sorun, herkesin aynı şeyi yapabiliyor olmasıdır.

4. İsterdim


İsterdim demek “…. saydım ne kadar iyi olurdu” demektir.

Eğer daima doğru, risksiz ve herkesin verdiği kararları alırsan, sen de onlardan biri olursun.

Oysa her zaman farklı bir hayat hayal etmiştin.

5. İstiyorum


İstiyorum demek “Yeterince istersem elde ederim.” demektir.

İstediğini elde etmek demek, istediğini elde etmek için vermin gereken kararları vermen demektir. Çevrendekilerin vermeni beklediği kararları değil.

Risk içermeyen bir karar almak, sıkıcıdır, öngörülebilir ve seni yeni bir yere götürmez. Riskli karar ise, hiç ummadığın şekilde düşünmeni ve hareket etmeni sağlar. Ve sana, istediğini elde etmeni sağlayacak başka düşüncelerin kapısını açar.

Kötü ve yanlış görünen kararlar almaya başla. Bu seni başkalarının sadece hayal edebildiği yerlere götürecek.

6. HayalET


Herkes heyecan dolu bir yaşam ister, ama çoğu insan buna cesaret edemez. Onlar bu heyecanı yaşamanın kolay yolunu seçerler.

Başka insanların heyecanlarını yaşarlar!

Kendilerini, ünlü, sıradışı kişiliklerle özdeşleştirerek, sahte bir çekicilik elde ederler. John Lennon, George Best, Ernest Hemingway, Liam Gallagher, Janis Joplin, Andy Warhol olduklarını sanırlar. Bu isimlerin farkı, karar aşamalarına geldiklerinde, onları nereye götüreceğini bilmeden en sıradışı kararları verebilmeleriydi. Bu kişilikler, güvenli kararın ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorlardı.

7. Yaptığına Pişman Olmak, Yapmadığına Pişman Olmaktan İyidir


Çoğu insan 40 yaşına geldiğinde hayatı ıskaladığını farkeder.

Aslında şans kapılarını defalarca çalmış, ama onların açacak cesaretleri olmamıştır.

En güvenilir, en garantili yolları seçmek istediğimizde bile, en azından bir an durup neler kaçırabiliyor olduğumuzu hayal etmeliyiz.

8. Kararlar…Kararlar…Kararlar…


Geriye dönüp baktığında pişman olacağın şeyler olacak.

Verdiğin kararlar yanlış mıydı?

Yanlış!

Verdiğin kararlar doğruydu. Hayat kararlardan ibaret.

- Kurumsal hayata mı gireyim yoksa girişimci mi olayım?

- Mühendislik mi okuyayım yoksa psikoloji mi?

- Şarap mı içmeiyim, bira mı yoksa su mu?

Verdiğin karar, verebileceğin tek karardır. Aksi takdirde başka bir karar verirdin.

Herşeyi biz seçeriz. Pişmanlığın anlamı var mı?

Sen olmayı seçtiğin kişisin.

9. Hamur.


Bu insan bedenine istediği her şeyi yaptırabilir.

Bir postacı, iyi bir kişi ya da sevilen bir dost, örnek bir insan olmak isteyebilir.

Bir ayakkabı firmasının müdür olmak isteyebilir.

Bir oyuncu ya da film yönetmeni olmak isteyebilir.

Bir Jaguar’ı ve müstakil evi olan bir şirket yöneticisi olmak isteyebilir.

Ya da iki Jaguar’ı olan bir komedyen.

Bu insan istediğini elde edecek. Ama bunu alabilecek ya da olabilecek kadar çok istemek zorunda. Sadece hayaller kurup bunun hakkında konuşmak bir işe yaramaz.

Hayatını şekillendirecek tek insan var.

Sen!

Peki sen kim olacaksın?

PS: Bu yazı dizisini hem kendim hem de sizin için derlemeye çalışıyorum. Bazen kendimize kendimizi hatırlatmamız gerekiyor öyle değil mi? Bu arada 18 Nisan’da tam da bunları konuşacağımız bir workshop düzenliyorum. Birlikte İstanbul’dan uzaklaşıp Heybeliada’da güzel bir gün geçireceğiz. Katılmak istersen detaylar "KEŞFET" sayfamda:)


Recent Posts
Follow Me
bottom of page