top of page
  • LinkedIn - Black Circle
  • Facebook - Black Circle
  • Twitter - Black Circle
  • Instagram - Black Circle
  • Google+ - Black Circle
  • YouTube - Black Circle
Featured Posts

EYVAH, Online Mülakatım Var! Hem de İngilizce!



Merhabalar, nasılsınız?

Bugün, uzun zamandır bana sorulan bir konuyu, online mülakatları hem de İngilizce olanları konuşmak, naçizane tecrübelerimi aktarmak istiyorum sizlere izninizle.

Kariyerlerimiz için daha fazla ülke ve şehir değiştirdiğimiz günümüzde, uzaktan görüntülü olarak (Skype, Hangouts, vb) yaptığımız görüşmeler artık kaçınılmaz oluyor.

2011 den bugüne, online görüşmelerin sayısı %42 arttı. Her gün 300 milyon dakika video görüşmesi yapılıyor. Özellikle de iş görüşmelerinin ilk aşamalarında, başka bir şehir ya da ülkeye gitmek yerine video görüşmeleri tercih ediliyor.

Daha az maliyetli ve zamandan tasarruf eden bir yöntem olmasının yanında, bu durum mülakatları daha az zorlu yapmıyor maalesef.

Ben mülakatlarda harikayım desen de, grup mülakatı, birebir mülakat, vaka analizi hepsini görmüş geçirmiş olsan da, henüz online görüşme yapmamış olabilirsin. Yüz yüze mülakatlarda bile zorlanırken kendimizi anlatmakta, bir de İngilizce olunca, hatta bir de bilgisayar ya da telefon aracılığıyla olunca inanın sandığımızdan daha zorlu olabiliyor.

Yüz yüze görüşme kadar önemli bu görüşmelere yeterince özeni gösteriyor muyuz?

Belki yüksek lisans ya da doktora yapıyorsun ve yurtdışındaki üniversitelerle mülakatın var. Belki kariyerin için yurtdışında yeni olasılıklar arıyorsun. Belki şehir ya da ülke değiştirmek istiyorsun.

Ne aşamada olursan ol, yolun elbet ki online bir görüşmeyle kesişecek. Elbet bir gün buluşacağız, Zeki Müren yanılmış olamaz, değil mi?


Biz sosyal varlıklarız. Karşımızdakiyle bağ kurmak isteriz. Ve eğer konuştuğunuz kişi sadece 1 ve 0 lardan oluşan bir bilgisayar ekranıysa, o bağı nasıl kuracağımızı bilemeyebiliriz. Bu yüzden görüşme öncesi hazırlık şart. Akışına bırakma lütfen.

Şimdiye kadar yüzlerce online görüşme yaptım, hala da yapıyorum. Biz çoğu zaman doğaçlama yaparım ya ne olacak diyoruz. Kendimize bazen “fazla” güveniyoruz. Oysa ki, bilmediğimiz şey şu: O "başarılı" olan kişiler, bu görüşmeler öncesinde, mutlaka prova yapıyor, biriyle çalışıyor, hazırlanmaya başlıyorlar. Mülakatta söyleyeceklerine görüşme esnasında karar vermiyorlar, öncesinde not alarak çalışıyorlar.

Sometimes even superheroes need help.

Online görüşmelerde başarılı mı olmak istiyorsun? O zaman hadi başlayalım:)

1. Ne Zaman Görüşeceksin?


Tek soruluk IQ testi gibi görünüyor değil mi?

"İnsan ne zaman görüşeceğini bilmez mi, ne var ki bunda" demeyin. Özellikle yurtdışı ile yapılan görüşmelerde saatleri ayarlamak oldukça karışık olabiliyor.

Enerjinizin yüksek olduğu bir saati seçmeye özen gösterin. Elektrik süpürgesi, inşaat sesleri, vs olmayacak bir saat belirlemeye ve görüşmenizi sessiz bir ortamda yapmaya özen gösterin.

Özellikle Amerika ya da Uzakdoğu ile yapacaksanız görüşmelerinizi bazen saat farkı, hatta gün farkı bile oluşabiliyor. Bizim alışık olduğumuz gün.ay.yıl yerine ay.gün.yıl formatını kullanıyor olabilirler. Dikkat etmekte fayda var.

Aman diyeyim saat farklarını hesaba katarak, tarihi doğru anlayarak ve teyid ederek görüşmeyi kabul edin. Takviminizde otomatik olarak görünse bile, tekrar kontrol edin lütfen. Uykulu gözlerle ekran karşısında olmak istemezsiniz. Görüşmeden 1 saat önce kıyafetleriniz tam, hazırlıklarınız bitmiş ve enerjiniz yüksek şekilde ekran karşısında olun.

2. Görüşmeyi Nerede Yapacaksın?


İster internet bağlantısının hızlı olduğu bir cafede, iş yerindeki toplantı salonunda ya da evinizde yapın, nerede görüşeceğiniz çok önemli.

Mekanın sessiz olması ve görüşmeyi bölebilecek kişilerden izole olması önemli. Gürültü olmayacak şekilde kapılarınızı ve pencerelerinizi kapatın, ses çıkarması mümkün telefon, saat, alarm vs. kapattığınızdan emin olun.

“Nasılsa görüşmeyi kendi evimde yapacağım canım, ne kadar rahatsız olabilir ki” demeyin. Kameradan görünen alanın temiz ve düzenli olması sizin hakkınızda olumlu bir izlenim bırakır. O yüzden bilgisayarınızı arka fon ve ışık ayarı düzgün olan bir yerde konumlayın.

Eğer evde görüşüyorsanız ve evcil hayvanınız varsa, ekranın üzerine bir anda atlamaması için önleminizi alın. Yanınızda bir bardak su/kahve/çay olabilir. CVniz, notlarınız, defteriniz ve kaleminiz yanınızda olsun.

3. Ne Giyeceksiniz?


Genelde online mülakatlar için şöyle bir söylenti var: Üzerinde ceket gömlek, altında pijama terlikle iş görüşmesi yapabilirsin. Öyle değil. Çok net.

İçinde rahat ettiğiniz ve size yakışan, profesyonel bir kıyafet seçimi olsun. İlla ki takım elbise ceket giymek zorunda değilsiniz ama her ne giyiyorsanız giyin ve tam olarak giyin:) Görüşme esnasında ayağa kalkmanız gerekebilir ve altınızda pijamanın görünmesini inanın bana, istemezsiniz.

Biz danışanlarımla role playing yaparken bile, görüşme günü ne giyecekse onu giymesini rica ediyorum. Sanki iş görüşmesine gider gibi özenle giyinilmelisiniz.

4. Peki Teknik Bilgiler?


Görüşmenizi Skype üzerinden yapacaksanız, uygun bir kullanıcı adı ve profil resmi seçin lütfen. Profil durumunda alakasız şeyler yazmadığından da emin olun. Görüşme yapacağınız kişiyi de listenize eklemeyi unutmayın.

İnternet bağlantısının iyi olduğundan, kameranın ve mikrofonunun iyi çalıştığından ve şarjının takılı olduğundan emin olmak gerek. Kulaklıklar sesin yankılanmasını önlemede çok iyi bir seçenek oluyor, mutlaka kullanmanızı öneririm. Ama devasa kulaklıklar yerine belki küçük olanları tercih edebilirsiniz.

Görüşme öncesinde bilgisayarınızdaki açık siteleri ve pop up yapabilecek uygulamaları kapatabilirsiniz. Bazen mail uyarıları bile dikkat dağıtmaya yetebiliyor.

Görüşme esnasında sizden bazı belgeleri isteyebilirler, ekranı paylaşmak isteyebilirler, ya da 3. bir kişiyle grup mülakatı şeklinde devam etmek isteyebilirler. Bu gibi durumlarda, dosya nereden gönderilip alınır, ekran paylaşımı nasıl yapılır, diğer bir kişinin görüşme isteği nasıl kabul edilir, ses nereden kapanır gibi teknik detayları öğrenmeniz harika olur.

Bu hem sizi konuya daha hakim ve profesyonel gösterecek, hem de ani durumlara karşı hızlı çözüm üretme yönünde artı puan kazandıracaktır.

İnternet hızı düşebilir, bağlantıda kopmalar oluşabilir, elektrik kesilebilir... (maalesef bu teknoloji çağında hala bunları konuşuyoruz ama sandığınızdan daha sık yaşanabiliyor)

Alternatif yaratmak önemli. Cep telefonunuzu modem olarak kullanabilirsiniz, görüşme öncesinde deneyerek kontrol edin. Bu uygulamalar cep telefonunuzda da yüklü olsun. Ne olur ne olmaz, modumuzu düşürmek yok:)

Hemen diğer alternatiflere geçebilirsiniz. Hangouts, Facetime ya da videolu görüşme yapabileceğiniz diğer alternatif hesaplarınızın kullanılabilir olduğundan emin olun.

Olmadı mı? Görüntülü konuşamıyorsanız bile “Görüşmeye telefonda devam edebiliriz miyiz?” diye sorabilirsiniz.

Böylece kriz yönetimini sorun çıkmadan önce planlamış ve yaşayacağınız stresi azaltmış olursunuz.

5. Vücut Dilin Senin Hakkında Ne Söylüyor?


Vücudumuzun sadece üst kısmı görüneceği için vücut dilimiz ve ses tonumuz çok önem kazanıyor bu görüşmelerde.

Yüz mimiklerimize dikkat ederek çoğu zaman göz teması kurmamız gerek. Eğer sürekli alt sağ köşedeki kendi görüntüne odaklanırsan karşındakinle bağlantıyı kaçırabilir ve duraksamalar yaşayabilirsin.

Çok hızlı değil, anlaşılır konuşmak çok önemli. Kendinizi net ve iyi ifade ettiğinizden emin olmak için de pratik yapmak şart. Bu sebeple görüşme öncesi anlatım tarzınızı videoya kaydedip tekrar etmek çok faydalı oluyor. Yüz mimiklerinizi ve ses tonunuzu kontrol edebilmek için.


Belki içe dönüğüz, başkalarıyla konuşurken, kendimizi ifade ederken, tanımadıklarımızla konuşurken çok da rahat edemiyoruz. Belki İngilizce cümle kurmakta, konuşurken bir çok kelimeyi hatırlamakta güçlük çekiyoruz. Senelerce okulda İngilizce görmüş, ama başkalarıyla konuşurken "I can understand but I dont speak English" diyor olabiliriz. Kendimize güvenmiyor olabiliriz.

Bunlar aşılabilecek sorunlar.

Tamamen teknolojiye bağımlı olduğun bir ortamda, ekran karşısında kendini güvenli ve rahat hissedebilmek için pratik yapman gerekecek. Bir danışanım Google’da işe başlamadan önce mülakata hazırlanırken aynı cümleleri en azından 15-20 kez pratik yapmıştık.

Hazırlanmak şart.

Sizde heyecan, azim, istikrar, çaba ve istek görmek isteyeceklerdir. Bunu ekran karşısından aktarabilmek de size düşüyor. Nasıl mı?

6. Practice, Practice, Practice


Başarılı bir iş görüşmesi yaşamak için İngilizceyi bilmek yetmiyor. Pratik şart. Hiç başınıza geldi mi bilmiyorum ama herkesin Türkçe konuştuğu masada akşamın ilerleyen saatlerinde, bir anda, İngilizce konuşmaya başlanır. Neden olduğunu da kimse bilmez ya hani, üzgünüm ama pratik böyle bir şey değil. Hele ki söz konusu iş görüşmesiyse.

Belki yurt dışındaki işlere başvurmuyorsunuz ya da İngilizce seviyeniz işinizde çok önemli değil. Ama Türkçe mülakatlarda bile “Let's continue in English” denen bir an var ya, işte ona da hazır olmak için pratik yapmak şart.

Çünkü her zaman, görüşmeyi yaptığımız kişi tane tane, yavaş yavaş konuşmayabilir. İngilizceyi aksanlı konuşabilir. Sizin aşina olmadığınız kalıpları ve deyimleri kullanabilirler. Günlük konuşma diliyle iş İngilizcesi arasında farklılıklar oluşabilir. Karşınızdakini anlamayabilirsiniz.


Böyle durumlarda sakinliğinizi koruyarak tekrar etmesini rica edebilirsiniz.

Görüşme esnasında "tell me more about yourself" diyebilirler. İnsan kendini anadiliyle bile anlatmakta zorlanıyor. En kolay gibi görünen ama en zor sorulardan biridir bu. Ve görüşmenin ilk anlarında kendimizi iyi ifade edemezsek, bu görüşmemizin gidişatını oldukça negatif etkileyebilir. Moralimiz bozulup canımızı sıkabiliriz.

Rahatlayın. Gülümseyin. İlk intiba çok önemli olsa da sonradan düzeltmeye çalışın.

Vazgeçip, ipleri bırakmayın.

Üniversitedeyken en sevdiğin ders neydi diye sorabilirler. En büyük başarısızlığını sorabilirler, en büyük başarını sorabilirler, güçlü ve zayıf yönlerini, şimdiye kadar neler başardığını, kriz yönetimi becerilerini sorabilirler. Zor durumlardan nasıl çıktığınla ilgilenebilirler.

Bu tarz sorulara vereceğin cevapları önceden not alarak yanına alabilirsin. Ezbere değil, fakat içselleştirerek anlatman için faydalı olacaktır.

Konu konuyu açabilir. Kontrolünden çıkmadığına emin ol. Ama bunlar zaten bildiğin sorular, klasik İK soruları olsa bile vereceğin cevaptan ziyade onları nasıl verdiğin de çok önemli. Varsa yakın bir arkadaşından rica edebilir, onunla prova yapabilirsin. Kimseyi bulamadıysan verdiğin cevabı kameraya kaydedip izle, tekrar tekrar dinle.


İyi de Gizem benim ne pratik yapacak kimsem var, ne vaktim, ne de özel hocaya ayıracak bütçem diyorsan eğer, bir çok site var İngilizce pratik yapmanızı sağlayan. Sürekli araştırıyorum ve danışanlarıma önermeden önce mutlaka denemeye çalışıyorum.

Benim şimdiye kadar denediklerim arasında içlerinden altyapı ve bütçe olarak en beğendiğim Cambly oldu. 5 dakika ücretsiz deneyebiliyorsun:) Siteye girip, anında dilediğiniz ülkeden eğitmenlerle konuşabiliyorsunuz. Ya da randevu alarak ortak bir takvim belirliyorsunuz. İngilizce pratik yapmak için oldukça güzel bir opsiyon.

Mesela günlük belirli bir dakikanız oluyor. Öncelikle ilginizi çeken eğitmenlerle 15’er dakikalık görüşmeler yapıp, size en uygununu seçebiliyorsunuz. Ardından isterseniz, günlük 30 dakikalık görüşmeler planlayabilirsiniz görüşmeniz öncesinde. Eğer benim bir iş görüşmem var derseniz, eğitmeninizden soruları okumasını isteyebilir, İngilizcenizde geliştirmek istediğiniz alanlara karar verebilir ve birlikte görüşmenizi simüle edebilirsiniz. Çok faydalı olacaktır.

Kendimizi dışarıdan izleyebilmek o kadar faydalı ki. Görüşme sırasında eğitmenler hatalarını kaydediyor, tüm geçmiş görüşmelerini tekrar izleyebiliyorsun. Ben burada saçmaladığımı düşünmüştüm ama gayet güzel cevap vermişim diyebilirsin. İşte Cambly'nin avantajı da bu.

İrlandalı, Avusturalyalı, Amerikalı ve İngiliz eğitmenlerle konuştum. Çok değişik bir tecrübeydi, oldukça beğendim. Aslında hangi ülkeyle görüşme yapacaksanız ve daha da önemlisi görüşeceğiniz kişi hangi ülkedense, onun aksanına kulak aşinalığınızın olması görüşme esnasında çok işe yarıyor.

HODOR HODOR HODOR dan Hold the door a geçiş yapmak şart:)

Heroes may not be braver than anyone else. They're just braver 5 minutes longer. ― Ronald Reagan

Tabii ki bütün bunları son dakikaya bırakmayın lütfen, daha uzun vakit gerekli. Hazırlığın, çabanın ve pratik yapmanın önemini yadsımayın.

İş görüşmelerinde de hayatımızın diğer alanlarında olduğu gibi, her zaman daha iyisini yapabiliriz. Önemli olan pes etmeden kendimizi geliştirmeye çalışmak ve devam etmek. Vazgeçmemek. Hayatta her şeyi kontrol edemiyoruz. Ama en azından biz, kendimize düşen kısmı iyi yapmak için özen gösterelim.

Biz hiç bilmesek de yardım isteyemeyen, kendini yalnız hisseden tanıdıklarımız, hatta tanımadıklarımız olabilir. Paylaşarak bir farkındalık yaratabiliriz birlikte.

Paylaştığınız ve değer verdiğiniz için çok teşekkür eder, şimdiden görüşmeye girecek herkese başarılar dilerim:)

Sevgilerimle,

Gizem

Recent Posts
Follow Me
bottom of page